Kadın | Konular | Kitaplık | İletişim

Sil baştana hazır mısınız?

Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
Sil baştana hazır mısınız?
"Doğru bildiğimiz yanlış" ve "yanlış sandığımız doğrular"ın sayısı ne kadar da çokmuş diye şaşırmayın hiç.
Araştırma sonuçları yayınlandıkça biz de şaşırmaya devam edeceğiz. Tıp biliminde bilgiler müthiş bir hızla değişiyor. Boston Globe gazetesinin ünlü yazarı Ellen Goodman’ın deyimiyle "bugünün devası yarını zehri" haline gelebiliyor. Daha da önemlisi, yine aynı yazarın deyimiyle, "en yeni araştırmaların ortaya koyduğu bilgilerin son kullanma tarihi bile kahvaltı gevreği paketlerinin üzerindeki tarihten daha kısa" hale geldi.
Yeni bulgular kafamızı karıştırsa da, hayat kalitemizi yükselten ve iyileştiren birçok değişimleri yapmamızı sağlıyor. Yapacağımız bu basit değişimlerle kolesterol, kan basıncı, kan şekerimizde ciddi düzelmeler sağlayabileceğimizi fark ettik.
"Daha akıllı ve kabiliyetli" çocukların sadece genetik nedenlerle değil büyütülme ve beslenme biçimleriyle de yakından ilişkili olduğunu öğrendik. Eğer çocuğunuzu emzirirseniz, ona yeteri kadar demir, iyot, B vitamini ve Omega-3 yağ asitleri, özellikle DHEA kazandırabilirsiniz. Onun büyüyünce arkadaşlarından daha zeki olma ihtimalinin artabileceğini, şişmanlık, kanser, şeker hastalığı gibi sorunlarla uğraşma olasılığının azalacağını bu araştırmalar sayesinde fark ettik.

Bazı çelişkiler olmadı değil ve bilimde çelişkiler bazen kaçınılmazdır. Tıp bilimi de bazen "deneme-yanılma" yönteminden yararlanmak zorunda. Bazı yanılgılar olmuştur. Her zaman olacaktır. Bu cümlelerin altını özellikle beslenme alanında duyduğunuz çelişkili haberler nedeniyle çiziyorum. Sağlık alanında araştırma yapmak ve bu araştırmaları doğru değerlendirip doğru okumak kolay bir şey değildir.

Sil baştan yapmak istediğinizde Doğan Kitap ile birlikte, hayatınızın herhangi bir anında verebileceğiniz devrimci ve baştan çıkarıcı bir "sil baştan" kararı aldığınızda size rehberlik yapabilecek üç yeni kitap hazırladık: Yaşam Reçeteleri, Yaşasın Yemek, Derin Güzellik! Eğer bir gün böyle bir karar verirseniz, hayat hikayenizi yeniden yazmaya başlayabileceğinizi, eskisinden daha keyifli, sağlıklı biri olacağınızı ve daha güzel yaşlanacağınızı unutmayın. Bu üç kitaptaki önerilerden bazılarını bu sayfada bulacaksınız.

BUNLAR ÇOK ÖNEMLİ

Küflenmiş gıdalardan, öncelikle de küflenmiş kırmızı biber ve kuruyemişten uzak durmalıyız.

Fast-food gıdaları çok zorunluluk olmadıkça tüketmemeliyiz. Enerji içeceklerini ve kolalı içecekleri azaltmalıyız.

Hormonlu, ilaçlı, katkılı, genetiğiyle oynanmış tarım ürünlerinden uzak durmalıyız. Merdiven altı üretilmiş, ambalajsız ve üreticisi belirsiz yiyecekleri ve içecekleri tüketmemeliyiz.

Besin etiketlerini, kalori miktarını ve katkı maddelerini dikkatle incelemeliyiz.

Et ve tavuk gibi ürünleri yerken derisini temizlemeliyiz.

DOĞAL VE ORGANİK BESLENİN

Doğal ve mümkün olduğu ölçüde organik beslenmeliyiz.

Daha çok sebze ve meyve tüketmeliyiz.

En taze, en canlı ve renkli, buna karşılık çok tatlı olmayan meyveleri yemeliyiz.

Besinleri mümkün olduğu kadar çiğ yemeye çalışmalıyız.

Kısık ateşte, yavaş pişirmeye alışmalıyız. Haşlama, buğulama ya da güveçte pişirme yöntemlerini tercih etmeliyiz.

Yavaş yemeli ve yediklerimizi iyi çiğnemeliyiz.

Süt ürünlerinden yoğurt ve kefiri daha çok tüketmeliyiz.

Haftada 2-3 kez kırmızı et yemeliyiz.

Balık yararlı bir besindir. Özellikle genç ve küçük (bebek) balıkları tercih etmeliyiz.

YEŞİL ECZANEDEN YARARLANIN

Yumurta, ölçülü tüketildiğinde yararlı bir besindir. Beslenme planında ona da yer vermeliyiz.

Omega-3 kaynağı olarak ceviz, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzelerden de yararlanmalıyız.

Sirke, nar ekşisi, boza, kefir faydalı, yoğurt süper bir besindir.

Çay içmeliyiz. Özelikle yeşil çay çok yararlıdır.

Domates ve domatesten elde edilen ürünlerden yararlanmalıyız.

Zerdeçal, soğan, sarımsak, kırmızı biber, kara biber, safran, çemen otu, dereotu, mercan köşk, maydanoz, kabuklu kuruyemişler, nar, üzüm, susam beslenme planımızda yeterince bol ve sık yer almalı.

BUNLARI DA YAPIN

Güneş ışınlarından yararlanarak D vitamini kazanmalıyız.

Bol oksijenli, havası temiz ortamlarda yaşamaya özen göstermeliyiz.

İyi uyumalıyız.

Egzersiz yapmalıyız.

İyimser olmalıyız.

Sağlıklı kiloda kalmalıyız.

Sosyal ilişkilerimizi geliştirmeli ve güçlü tutmalıyız.

Düzenli sağlık kontrolü yaptırmalıyız.

Temiz su içmeliyiz.

Dinlenmeliyiz.

DÖRT BEYAZA DİKKAT

Dört beyazı yani yağ, tuz, şeker ve unu fazla kullanmamalıyız.

Kızartma, mangal ateşi, barbeküde pişirme yöntemlerini çok sık tercih etmemeliyiz.

Mikrodalga fırın kullanmamak daha uygundur. Gıdaları çok hızlı pişiren bu yöntemle gıdaların kimyasal yapısında değişiklik olabiliyor.

Alüminyum kaplar kullanılmamalı. Bakır ve teflon kaplar da önerilmiyor.

Büyük, yaşlı ve derin sularda yaşayan balıkları yememekte yarar var.

Hazır, paketlenmiş, dondurulmuş gıdaların tüketimini azaltmakta yarar var.

Öğün atlamaktan kaçının.

Şişmanlamamalı, sık kilo alıp vermemeli, şok diyetlerden uzak durmalıyız.

Metal zımbalı poşet çay, yıpranmış su damacanası kullanmamalıyız. Alüminyum folyo ve streç filmleri, plastik tabak ve bardak gibi ürünleri çok sıcak yiyecek ve içeceklerle temas ettirmemeliyiz.

Sucuk, sosis gibi nitrat ve nitrit içeren et ürünlerinden uzak durmalıyız.

KIZARTMALARDAN UZAK DURUN

Kolalı içecekleri azaltmalıyız.

Margarinden uzak durun. Sıvı bitkisel yağlar yerine de zeytinyağını tercih etmeliyiz.

Kızarmış, yanmış et ürünleri, sebze ve tahıl grubu yiyecekleri tüketmemeliyiz.

Tütsülenmiş yiyeceklerden uzak durmalıyız.

Eti yalnızca kendi yağıyla pişirmeli, ayrıca yağ eklememeliyiz.

Yemeklerden hemen sonra fazla miktarda çay tüketmemeliyiz.

Çayı fazla şekerli içmemeliyiz.

Her türlü tatlıdan uzak durmalıyız. Tatlı gereksinimimizi meyve ile gidermeliyiz.

Patatesi kızartma olarak yememeliyiz.

Sebzeleri yağda kızartmak yerine buharda pişirerek ya da ızgara yaparak tüketmeliyiz.

Ara öğünleri atlamamalıyız.

CEP TELEFONUYLA KISA VE AZ KONUŞUN

Cep telefonumuzu az kullanmalıyız.

Baz istasyonlarından oturmalıyız.

Trafolara yakın yerlerde bulunmamalıyız.

Evlerimizde, ofislerimizde kullanmadığımız zamanlarda elektronik aygıtları tamamen kapatmalıyız.

Bebekleri, kablosuz internet alıcısından uzak tutmalıyız.

Küçük çocukların cep telefonu kullanmasına izin vermemeliyiz.

Aşırı güneşten korunmalıyız.

Sigara kullanmamalıyız. Eğer kullanıyorsak hemen bırakmayı denemeliyiz. Sigara dumanı bulunan ortamlardan uzaklaşmalıyız. Alkol kullanmamalıyız.


Kategoriler

- evlilik - Saglik - çocuk - Cocuk Psikolojisi - Duygu ve Düsünce Yazilari - kadın - sağlık - Bebek ve Cocuk Sagligi - SEVGİ - Rasûlüllah - aile - mutluluk - Cocuk Gelisimi - anne - Sevgi - Diyet - çocuk gelişimi - Dekorasyon - Gebelik - hastalik - bebek - diyet - Hastaliklar - evlilik - kanser - Şifalı Bitkiler - erkek - cocuk egitimi - çocuk hastalıkları - Cilt Bakimi - Aşk - Gülay Atasoy - güzellik - Güzellik - Peygamber - kalp - baba - beslenme - hayat - aşk - Kadin Hastaliklari - Mutfak - müslüman - Islam ve Kadin - Senai Demirci - Şiir - tedavi - Alternatif Tib - Mehtap Kayaoğlu - dua

MollaCami.Com