Kadın | Konular | Kitaplık | İletişim
Çocuklarınızla diyaloğunuz nasıl?
ÇOCUKLARINIZLA DIYALOGUNUZ NASIL?
Çocuklariniza zamani verimli kullanmayi ve planli bir sekilde hareket etmeyi yasayarak ögretiniz. Dershane ve okulla iliskilerinizi mümkün mertebe siki tutmaya çalisin. Çocugunuzla bas basa konusabileceginiz ortamlar arayin.
Onu dikkatlice ve önemseyerek dinleyin. Çocuklarinizin ders gelisimlerini izleyin, daha iyi notlar almasi için cesaret verin. Problemlerini beraberce nasil asabileceginizi sorun. Zayif not aldiginda asagilamayin ve baskalarinin çocuklariyla kendi çocugunuzu asla kiyaslamayin. Yapmasini istediginiz davranisi yapmasini söylemek yerine, o davranisi önce siz gösterin. Sizden görürse aynisini o da yapacaktir. Çünkü siz, çocugunuzun takip edecegi en önemli insansiniz. ’Yaptiklarimi yapma, söylediklerimi yap’ gibi bir sey söylemeyin, kesinlikle tesir etmez. Gazete okumasini istiyorsaniz, sizi gazete okurken görmeli. Kitap okumasini istiyorsaniz, sizi kitap okurken görmeli. Yanlis bir sey yapmasini istemiyorsaniz, sizi o yanlisligi yaparken görmemeli. Her zaman yaptigi yanlislari görmek yerine dogrularin üzerinde durulmali ve o dogrularin devami saglamalidir. Yaptiklari yanlislari görmemezlikten gelmek dogru olmayabilir. Yeri geldikçe dogrusunu göstermeliyiz ve yaptiginin yanlis oldugu kanaati verdirilmelidir.
Böylece yapilanin yanlis oldugunu söylemekten daha çok bu etkili olacaktir. Çocuklardan,’Iyi bir sey yaptigimda kimse görmüyor ama hatalarimi da kimse unutmuyor’ sözü çokça duydugumuz bir serzenistir. Gururlanmasina sebebiyet vermeden, onun duyacagi sekilde, annesine, yaptigi iyi bir davranisin sizi ne kadar memnun ettiginden bahsedin. Hayatin bazi zorluklariyla karsilastiginda yaninda olmak, hareket etme tarzini ögrenmesi bakimindan ve o zorluklari kolayca güvenli bir sekilde asmasi için önemlidir. Sorumluluk bilincinin gelismesi gayesiyle ev islerinden bazilarinin sorumlulugu yükletilebilir. Çocugunuzun dershanesi hakkinda verdigi bazi bilgileri ögretmen ve dershane süzgecinden mutlaka geçirdikten sonra hareket tarzinizi belirlemelisiniz. Ögrenci, cezayi gerektirecek bir davranisin içinde oldugunda taraf tutmamalisiniz, benim çocuguma bu ceza nasil olumlu bir davranisi kazandiracak diye düsünüp hareket etmelisiniz. Bazi tatillerde ‘Bugün evin reisi sen olsaydin !’ oyunu oynamak, çocuga yapmak isteyip de size söyleyemedikleri ve bazi farkinda olmadiginiz seyleri açiklamasini saglar. Ne kadar mesgul olursaniz olun, günde en az bir ögün yemekte beraber olmaya çalisin. Yemek esnasinda televizyonun mutlak surette kapali olmasina özen gösterin. Tatli konusmalarla aile hayatinizi renklendirin, aile baglarini kuvvetlendirin. Çocugunuzla diyalogunuz o kadar kuvvetli ki, bir seyi yasakladiginizda size kizsa dahi, onun iyiligi için yaptiginizi bildiginden psikolojik problemler meydana gelmemektedir. Evde bazi temel kurallar olmalidir. (Oda düzeni gibi) Bu kurallara mümkün oldukça uyulmalidir. Evde ki kurallara uymaya alistirma, kirmizi isikta geçmeyeceksin anlamini tasimalidir. Bu yüzden bazi isteklere ‘’hayir’’ demekten çekinmemeyiz. Sik sik çocugunuza yasina uygun olarak yapabilecegi görevleri ve sorumluluklari verin. Ona sik sik kendini nasil hissettigini sorun. Olaylar karsisinda onunda fikrini ifade etmesini saglayin, yani ona kendi fikrini sorun ve düsünmeye sevk edin. Söyledigi seylere önem verdiginizi hissettirin. Onun iyi yönlerini ve basarilarini takdir edin, ön plana çikarin ve ödüllendirin. Onun kabiliyetlerinin gelismesine zemin ve imkan hazirlayin. Hatali davranislarini konusarak onu yargilamadan anlatmaya çalisin, olaylarin ve yaptiklarinin hatali taraflarini fark etmesini saglayin. Sik sik onu sevdiginizi ve onun aileniz için ayrilmaz bir parça oldugunu ifade edin. Onun kendini ifade etmesini kolaylastirmak için karsilikli olarak siz ona kendinizi ifade edin, ondan da kendini ifade etmesini isteyin, sik sik karsilikli konusup sohbet edin. Onun yapabilecegi seyleri kendisine birakin, onun yerine bazi seyleri yapmayin. Bu, çocugun kabiliyetlerinin gelismesini ve kendini ortaya koymasini engeller. Onunla kaliteli ve hos bir sekilde vakit geçirin. Onun olaylar karsisindaki duygularina deger verdiginizi belli edin. Onun sosyal ortamlardaki arkadasliklarini ve girisimlerini uygun oldugu ölçüde destekleyin. Onun aile içi herkesle olan baglarinin kuvvetlenmesini saglayin. Unutmayiniz ki bu günün çocuklari, yarinlarin büyükleri olacak, çocugunuzun bu günden davranis ve kisilik gelisimi iyi yönlendirilirse, gelecekte hem onun hem de sizin açinizdan ideal olan gerçeklesmis olacaktir. En iyi ödüllendirme, maddi ödüllendirme yerine duygusal ödüllendirmedir. Anne babalarin genel anlayisi, çocuga maddi hediyeler almanin en iyi ödüllendirmeymis gibi algilanmasidir. Maddi hediyelere alistirilan çocuk gün gelecek, en iyi ve en pahali hediyelerle bile doymayacaktir. Oysa anne babasinin öpmesi, kucaklamasi, gezdirmesi, onunla ilgilenmesi, ona güzel sözler söylemesi gibi ödüllendirmeler, en saglikli ve en basarili ödüllendirmelerdir. Anne babalar ilgi-sevgi ve heyecan veren bu türlü duygusal ödüllerin yani sira imkanlar ölçüsünde sinirli olarak ek maddi hediyeler de verebilirler. Anne babalar, çocuklarina aldiklari hediyelerin maddi degerleri yerine, onlarda olusacak duygusal degerlerin ön plana çikarilmasina özen göstermelidirler. Bebeklik döneminde öpme, sevme, kucaklama, onunla oynama, onu besleme, gezdirme, onunla mesgul olma, onunla konusma ve onu sevdigini hissettirme gibi ödüllendirme sekilleri gelistirilmelidir. Okul öncesi dönemde öpme, sevme, kucaklama, onunla ilgilenme, onunla gezme, birlikte vakit geçirme, sözle onu onaylandiginizi vurgulama, onun hosuna gidecek iltifatlar söyleme, onun sevildigini hissettirme ve onun gelisim dönemine uygun hediyeler alma seklinde ödüllendirmelidir. Okul döneminde sevme, onunla birlikte gezme, birlikte ders çalisma, onu onaylandiginizi hissettirme, onun kabiliyetlerini ön plana çikaracak program ve aktivitelere yönlendirme ve onun hosuna gidecek iltifatlar söyleme seklinde ödüllendirilmelidir.
-alıntı-