Kadın | Konular | Kitaplık | İletişim

Nevin’e Açık Mektup

Hiç dönüş bileti olmayan bir otobüsün içinde yolculuk yaptın mı?


O vakitlerde, içini ısıtacağını inandığın çay, sıcak bir tebessüm ve bir çift söz işe yaramaz. El sallamalar, ardından dökülen sular, veda sözleri, gözyaşları anlamsızdır. Duymak istediğin tek bir nida vardır: Ezan… ”



Sene 1999… Nevin’in İlk mektubu bu cümlelerle doluydu. Bir evlilikle değişen sadece soyadı olmamış, hayatının akışı, mektup adresi, alış-veriş alışkanlıkları, dostları, ibadetleri, okuduğu kitaplar, yürüdüğü asfalt, her gün öfkelendiği trafik, lisanı, yemek alışkanlıkları, aynadaki yüzü, çeşmeden akan suyu, apartman boşluklarından duyduğu sesler… Sokakta oynayan çocuklar… Ve daha neler, neler… Değişmişti.

Dayanabilir miydiniz bunca değişime?

Asla hayır demeyin. Dayanırdınız ve hatta alışırdınız. Ve yıllar sonra canım yurdunuza döndüğünüzde: “Nasıl yaşıyorsunuz kuzum bu memlekette. İnan şaşıyorum doğrusu.

O yok! Şu yok! Bu yok!” dersiniz… Demez misiniz? Dersiniz, dersiniz…



Bu yazının daha iyi anlaşılması için 1998 yılında, Nevinle Acıbadem’de annemlerin evinde kaldığımız günden bazı notlar aktarmak isterim.



Marmara İlahiyat Fakültesinin avlusunda ilk defa rastladığımız “Ezan okuyan saat” ikimizin de dikkatini çekmişti. Nevin sözüm ona bir kulp bulmuş ve “Ezanlarımız saate mi kaldı? Minarelerden okunan ezandan rahatsız olanların icadıdır.” Diye yarı hoşumuza gitmiş yarı komple teorileri üretmiştik. “Allah Ezanlarımızı Susturmasın” duası ile almıştık birer tane. Ve ezansız bir memleketin sokaklarının yetim olduğundan söz etmiştik.



Annem eve dönerken alınması gerekenlerin listesini vermişti. Reyonlarında alkollü madde olmayan yol üstündeki bir markete girdik. Tasarruf ederek alacaklarımızı almış. Hatta kitap alacak para dahi artırmıştık.



Feminist konuşmalara kulak asmaz, amaçlı söylemler olduğunun bilincindeydi.

Vakit namazlarındaki hassasiyeti, fikri yapısının olgunluğu, kitaplara olan düşkünlüğü, öksüz olması ve yurtta burslu okuyor oluşu dostlarım arasında Nevin’i ayrı bir yere koymama neden olmuştur.



Canım arkadaşım… Her şeyden müstesna ve duru bir kalbe sahipti.



Nevin’in evlilik öncesi arifesinde: Bana iki sebep söyle bu evliliği kabul etmen için… Demiştim de sessiz kalmıştı.



Suskundu. Yalnızdı. Elimi uzatabiliyordum ancak tutamıyordum.



Sene 2008… Yağmurlu bir Hafta sonu arifesi. Uzun yıllar sonra Nevin’in sesi:

“Yarın sendeyim” Heyecanlanmıştım. Bir zamanlar içtiğimiz ayrı gitmeyen ama şu an paniklediğim kişi Nevin’di



Hakkında o kadar çok şey duymuştum ki… Sormalı mıydım? Anlatmasını mı beklemeliydim?

Akışına bırakacaktım.

Zil çaldı!

Nevin karşımdaydı. Mutluydum.

İlk sorum onu gördüğümde cevap bulmuştu.
İkinci sorum ezan okunduğunda netlik kazanmıştı.
Üçüncü sorum kütüphaneme hiç uğramayıp, buzdolabında asılı olan diyet listesiyle daha çok ilgilenmesiyle ortaya çıkmıştı.

Nevin değişmişti.

Fiziksel görünümünün dünyevileşmesi umurumda dahi değildi. Ruhu da uzaklaşmıştı. Lisanında klişeleşmiş feminist replikler, duruşundaki marka çılgınlığı.

Değişime inanan ben, bu yozlaşmış değişime karşı suskun kalmayı yeğlemiştim.

Çünkü sevgili dostum her şeyin farkındaydı. Gözleriyle “Bana hiç bir şey söyleme” hal diliyle “Beni yargılama” demişti.



Ayrılırken ellerimi tuttu: “Hatırlıyor musun? Yıllar evvel bu evliliğe beni iten iki neden söyle demiştin. Ben susmuştum. Çünkü söyleyecek cesaretim yoktu. Ama şu an var. İlki ailem ve diğeri ise eşimin zengin oluşu.”



Susmuştum.



……………..



Neden Nevin’i sizlerle paylaştım. Bilmiyorum. Ama büyük bir ihtimalle ona söyleyemediklerimin sancısı olsa gerek. Nevin’in hikayesini daha fazla deşifre etmeyeceğim. Ayrıca çıkarımları siz okurlara bırakacağım.



İnsan bazen çok uzaklardaki kişilerin hayatlarına dokunabiliyor da, bir zamanlar gözünden sakladığına sahip çıkamıyor



Dualarınızdan ayırmayın inşaallah…



demircan.gulten@gmail.com


Kategoriler

- evlilik - Saglik - çocuk - Cocuk Psikolojisi - Duygu ve Düsünce Yazilari - kadın - sağlık - Bebek ve Cocuk Sagligi - SEVGİ - Rasûlüllah - aile - mutluluk - Cocuk Gelisimi - anne - Sevgi - Diyet - çocuk gelişimi - Dekorasyon - Gebelik - hastalik - bebek - diyet - Hastaliklar - evlilik - kanser - Şifalı Bitkiler - erkek - cocuk egitimi - çocuk hastalıkları - Cilt Bakimi - Aşk - Gülay Atasoy - güzellik - Güzellik - Peygamber - kalp - baba - beslenme - hayat - aşk - Kadin Hastaliklari - Mutfak - müslüman - Islam ve Kadin - Senai Demirci - Şiir - tedavi - Alternatif Tib - Mehtap Kayaoğlu - dua

MollaCami.Com