Kadın | Konular | Kitaplık | İletişim

Birbirinize kalbinizi verin ama karşılıklı kilitleyip saklamak için değil!

Son yıllarda boşanma konusunda iyice dizginleri elden kaçırdık. Evlenenlerin sayısının çokluğu iyi; ama maalesef son yıllarda boşanma oranları evliliklerin üstünde yer alıyor.



Şöyle ki; bir yuva kurulurken bir başka yuvanın yıkılmakta olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkıyor. Bu tüm dünyada böyle; ancak bizi toplum olarak diğer milletlerden ayıran çok önemli bir özelliğimiz yok muydu? Her konuda bize örnek olan Efendimiz'in (sas) evlilik konusundaki fiilleri ve sözleri artık bizi teskin etmiyor mu? Çünkü o yaptığı evliliklerle de, aile hayatının nasıl olacağını aleni bir şekilde ortaya koymuş durumda. Yapılan araştırmalar boşanmaların artık "dindar" olarak tanımlanabilecek insanlar arasında da arttığını ortaya koyuyor. Öyle ki güzel dinimiz İslamiyet'i yaşama ve yaşatma gayreti içinde olan birçok kişinin yuvasında cennet nümunesi bir hayatı yakalayamadıkları ortaya çıkıyor. Peki neden böyle oluyor? Biz o âlemlere rahmet olarak gönderilen Resule (sas) ümmet olmak için gerekli gayreti sadece namaz kılarak, oruç tutarak mı göstereceğiz? Hakiki Müslüman olma vasıflarını sadece bunları yapmakla yetinerek mi elde edebiliriz?

Yuvasında şiddet, öfke ve huzursuzluk olanlara sormak istiyorum; her fırsatta 'ümmetim' diyerek inleyen Peygamber Efendimiz'i evimizde ağırlayacak şekilde bir yaşantımız var mı? Yuvanızdan yayılan mutluluk kokuları çevrenizdekileri de özendirip teşvik edecek kadar yoğun mu? Yoksa insanlar sizin evinizin önünden geçerken "illallah" diyerek yüzlerini ekşiterek mi geçiyorlar?

Evlilik konusunda onlarca kitap var. Bu konuda neden bu kadar çok araştırma yapılıp kitaplar yazılıyor, seminerler düzenleniyor, çeşitli iletişim merkezleri kuruluyor acaba? Birtakım yanlışlıkları acılarla beraber yaşayan insanlar, diğer insanların aynı hataya düşmemesi için tecrübelerini, bildiklerini, öğrendiklerini duyurmaya, çağı, nesili uyandırıp tıkanıklıkları gidermeye çalışıyorlar. Acaba kaçımız bugüne kadar yayımlanan bu eserlerden birini okuma ve araştırma eğilimi içinde bulunduk? Önce kendimizi ve sorumluluklarımızı düşünüp, hayattan beklentilerimizi "cennet" merkezine ve "rıza" eksenine oturtmamız gerekiyor.

Evlilik nedir?

Siz birliktelik için doğmuşsunuz. Ölüm meleğinin beyaz kanatları sizi ayırana kadar ayrılmayacaksınız. Allah'ın sessiz tanıklığında bile beraber olacaksınız. Ama birlikteliğinizde mesafeler bırakın; bırakın ki, cennetin rüzgârları aranızda dans edebilsin... Birbirinizi sevin ama, aşk tutsaklığı istemeyin.. Bırakın, aşk, ruhunuzun kıyılarına vuran dalgalar gibi olsun... Birbirinizin bardağını doldurun ama aynı bardaktan içmeyin; ekmeğinizden verin birbirinize ama aynı somundan ısırmayın...

Birlikte şarkı söyleyin; lâkin birbirinizi yalnız bırakmayı da bilin.

Sazın telleri de yalnızdır ve armoni içinde aynı melodiyi seslendirir... Birbirinize kalbinizi verin ama karşılıklı kilitleyip saklamak için değil! Sadece hayatın eli o kalbi saklar! Birlikte durun, ama yapışmayın; tapınakların sütunları da bitişik değildir!.. Ve meşe ile çınar birbirlerinin gölgesinde büyümezler....

GÜL KUSURSUZ


Kategoriler

- evlilik - Saglik - çocuk - Cocuk Psikolojisi - Duygu ve Düsünce Yazilari - kadın - sağlık - Bebek ve Cocuk Sagligi - SEVGİ - Rasûlüllah - aile - mutluluk - Cocuk Gelisimi - anne - Sevgi - Diyet - çocuk gelişimi - Dekorasyon - Gebelik - hastalik - bebek - diyet - Hastaliklar - evlilik - kanser - Şifalı Bitkiler - erkek - cocuk egitimi - çocuk hastalıkları - Cilt Bakimi - Aşk - Gülay Atasoy - güzellik - Güzellik - Peygamber - kalp - baba - beslenme - hayat - aşk - Kadin Hastaliklari - Mutfak - müslüman - Islam ve Kadin - Senai Demirci - Şiir - tedavi - Alternatif Tib - Mehtap Kayaoğlu - dua

MollaCami.Com