Kadın | Konular | Kitaplık | İletişim

Dondurmanın Tarihi Serüveni...

Dondurmanın Tarihi Serüveni...
Özellikle yaz aylarının vazgeçilmezi olan dondurma, artık 4 mevsim yenilen bir tatlı haline geldi. 15 yıl kadar önce çikolatalısı ve sütlüsünü bildiğimiz dondurmanın şimdilerde tabiri yerindeyse bin türlüsü üretiliyor. Peki siz severek tükettiğiniz dondurmanın nasıl ortaya çıktığını ve bu zamana ulaştığını biliyor musunuz? Cevabınız "hayır" ise yazımıza bir göz atın...
Sıcak yaz aylarının soğuk yiyeceği dondurma, artık yılın her ayında talep görüyor. Türkiye'de kişi başına 0.5 litrelerde seyreden dondurma tüketimi 1 litreye yükseldi. Tüketimde artış kaydedilmesine rağmen bu miktar gelişmiş ülkelere göre hala düşük seviyelerde. Dondurma tüketimi Amerika'da kişi başına 25 litreyken, Avrupa ortalaması ise 7 litre civarında.
Doğrusunu söylemek gerekirse, 1 litre dondurma tüketmemiz, üretici firmaları halen tatmin edebilmiş değil. Bu yüzdendir ki, 15 yıl kadar önce çikolatalısı ve sütlüsünü bildiğimiz dondurmanın şimdilerde bin türlüsü üretiliyor. Çileklisi, avakadolusu, böğürtlenlisi derken, listenin çeşnisi giderek genişliyor. Hatta geleneksel türk tatlıları bile dondurmaya eşlik ediyor. Şimdilerde bir de bu çeşni kızarmış dondurmayla şenlendi.
İlk duyanlara "nasıl yani" dedirten kızarmış dondurmanın kısaca tarifini verecek olursak; badem, galeta unu, yumurta ve tutucu nitelikteki özel bir karışımla kızartılıp üzeri soslanarak servise sunulan bu leziz tat, dondurma severlerin beğenisini çoktan kazanmış durumda.

Çin'den Gelen Tatlı Serinlik

Peki günümüzde bir endüstri halini alan dondurmanın ilk ortaya çıkışı ne zaman diye araştırmaya kalktığımızda karşımıza Büyük iskender'den tutun, Roma İmparatoru Neron ve ünlü seyyah Marko Polo'ya kadar birçok isim çıkıyor...
Günümüzün en sevilen tatlı türlerinden olan dondurmanın geçmişine baktığımızda ortaya çıkışı hakkında birçok rivayet anlatıla geliyor. İlk olarak M.Ö. 4'üncü yüzyılda buzlu nektarları bulmasıyla anılan Büyük İskender çıkıyor karşımıza. Bununla birlikte Çin literatüründe de buzlu içeceklere sıkça rastlandığı söyleniyor. Bu nedenle dondurmanın anavatanı Çin olarak kabul ediliyor. Bu tadla anılan isimlerden biri de Roma imparatoru Neron. Rivayete göre, Neron kanlı gladyatör dövüşlerini seyrederken kendisine leziz tatlar sunan çeşnibaşılarını ödüllendirirmiş. Bir gün bu çeşnibaşılardan biri, dağın tepesinden aldığı karı bir kaba koyarak üzerine bal ve çeşitli meyve parçaları dökmüş ve imparatora sunmuş. Savaşçılığıyla birlikte boğazına düşkünlüğü ile de tanınan Neron kendisine sunulan bu tadı çok sevmiş ve ertesi gün köle ordusunu kar toplamak üzere görevlendirmiş. Neron, toplanan karın üzerine bal ve ezilmiş meyve döktürerek dondurma hazırlatmış kendine. Tüm bu rivayetler içinde son olarak Marco Polo'nun doğuya yaptığı seyahatlerden sonra Çin'deki dondurma tariflerini beraberinde Venedik'e getirişinden de söz ediliyor.

Amerika Yine İş Başında

Öte yandan günümüzde endüstriyel anlamda büyük gelişmeler kaydeden dondurmanın seri üretimine ne zaman başlandı diye merak edecek olursanız hemen söyleyelim: 19 yüzyılın Amerikasında. Süreç batılı seyyahların gizemli doğu ülkelerine yaptıkları seyahatlerle başlıyor aslında. Bu seyyahların getirdikleri tarifler sonrasında dondurma İtalya, İngiltere, Fransa derken Amerika'ya da sıçrıyor. Ve Amerikalılar 1851 yılında kurdukları büyük üretim merkezleriyle dondurmayı yaygın hale getirmeye başarıyorlar. Nihayet Jacob Fussell'in Baltimore'da kurduğu dondurma tesisleriyle de modern dondurmacılığın temelleri atılıyor. Avrupa ve Amerika ile birlikte dondurmanın Anadolu'daki serüvenine baktığımızda 13. yüzyıla kadar gittiğini görüyoruz. Yükseklerden toplanan karlar buz mahzenlerinde depolanırken bu süreçle birlikte zamanla kar ticareti de yapılır hale geliyor.Anadolu'dan diğer bölgelere katırlarla nakledilen kar, üzüm suyuyla karıştırılarak tüketiliyor ve sonra keçi sütü, şeker ve salepten yapılan dondurmalar gündeme geliyor.

Çocuklar İçin Kalsiyum Kaynağı

Diğer yandan dondurma kalsiyum içeriğiyle özellikle çocukların beslenmesinde önemli bir yer tutuyor. Uzmanlar süt ve yoğurt gibi besinleri yeme alışkanlığı olmayan çocukların kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamada dondurmanın kullanılabileceğini, ancak bu noktada hijyen konusunda da dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Dondurmanın çok çabuk bozulabilen bir besin olduğunu belirten uzmanlar, bu nedenle saklanma koşullarına uygun olması gerektiğini aktarıyor.

Besin değerine göre dondurma içeriği:
100 gram sütlü dondurma;
193 kalori
4,5 gr. protein
20,8 gr. karbonhidrat
10,6 gr. yağ
148 mg. kalsiyum


Kategoriler

- evlilik - Saglik - çocuk - Cocuk Psikolojisi - Duygu ve Düsünce Yazilari - kadın - sağlık - Bebek ve Cocuk Sagligi - SEVGİ - Rasûlüllah - aile - mutluluk - Cocuk Gelisimi - anne - Sevgi - Diyet - çocuk gelişimi - Dekorasyon - Gebelik - hastalik - bebek - diyet - Hastaliklar - evlilik - kanser - Şifalı Bitkiler - erkek - cocuk egitimi - çocuk hastalıkları - Cilt Bakimi - Aşk - Gülay Atasoy - güzellik - Güzellik - Peygamber - kalp - baba - beslenme - hayat - aşk - Kadin Hastaliklari - Mutfak - müslüman - Islam ve Kadin - Senai Demirci - Şiir - tedavi - Alternatif Tib - Mehtap Kayaoğlu - dua

MollaCami.Com