Kadın | Konular | Kitaplık | İletişim

Bebeğinizle sıcak bir ses tonuyla konuşun

Bebeklere fısıldayan kadının sırrı” adlı kitabıyla ABD’de olay yaratan Tracy Hogg yeni çocuk sahibi olan anne babalara ilk olarak sakin olmalarını öneriyor.

Anne-babalara ilk tavsiyem sakin olmaları... Bebeğinizi tanımak için zamana ihtiyacınız olacak. Sabır, sakin bir ortam, güç, kuvvet, direnç, saygı, nezaket, sorumluluk, disiplin, dikkat, gözlem, zaman ve pratiğe ihtiyacınız var. Ayrıca önsezilerinize kulak vermelisiniz.

İlk zamanlarda panik yaşamak doğaldır. Anne ve babalara her zaman, bunun sonsuza dek sürmeyeceğini hatırlamalarını öğütlerim. Sakinleşecek, kendine güven kazanacak ve olabileceğiniz en iyi ebeveynler olacaksınız. Ancak şimdilik beklentilerinizi azaltmalısınız. İyi ve pek de iyi sayılmayacak günler yaşayacaksınız; her ikisine de hazırlıklı olun. Mükemmelin peşinde koşmayın.

Doğumdan bir ay önce tüm hazırlıklarınızı tamamlamış olursanız daha hazırlıklı ve daha sakin hissedersiniz. Bu da bebeğinizi gözlemlemeye ve tanımaya daha fazla zaman tanır. Küçük bir hatırlatma: eşyaları paketlerinden çıkarmış olursanız, kucağınızda yeni doğmuş bebeğinizle eve döndüğünüzde eliniz ayağınıza dolaşmaz.

Hastaneden çıkıp eve döndüğünüzde, bebeğinizi evde bir tanıtım turuna çıkarın. Tıpkı bir turist rehberi gibi, oda oda dolaşıp tüm mekanları ve neler yaptığınızı ona anlatın. Minik bebeğinizin bir insan olduğunu, sizi anlayıp hissettiğini unutmayın. Şu an için anlayamadığınız bir dili konuşuyor olsa da ona ismiyle hitap etmeye ve monolog değil, diyalog kurmaya özen gösterin.

İlk günlerde, çok yakın bir-iki dost ve akraba dışında ziyaretçilerinizi uzak tutun. Yakınlarınıza nazik bir şekilde, bebeğinizle birbirinizi tanımak için biraz baş başa zamana ihtiyaç duyduğunuzu anlatın.

Bebeğiniz kadar siz de yorgun olmalısınız. Onu yatırıp biraz dinlenin. Çoğu anne, bebeği uyumadan odadan çıkamadığını söylüyor; fakat onu yatırır yatırmaz uyumasına gerek yok. Karyolasına yatırıp odadan çıkmanızı öneriyorum.

Bebeklerin doğum şokunu atlatmaları birkaç gün alır. Şayet minik yavrunuz melek gibi görünüyorsa, bunun fırtına öncesi sessizlik olabileceğini aklınızda tutun.

Rutin bir düzen oturtun. Unutmayın ki hepimiz önümüzü görebilmek isteriz ve güvenilir bir ortama ihtiyaç duyarız.

Bebeğinizi uykuya yatırırken kundaklayın. Bu şekilde ilgisini dağıtacak, hatta kendi kendilerini korkutacak el-kol hareketlerini engellersiniz. Gündüz uykusu sırasında görsel uyarıcılardan uzaklaştırmak için gözlerini örtün.

Bebeğinizle konuşun. Ne dediğinizi anlamasalar da, ses tonunuzu ve sıcaklığınızı anlarlar.

Ne ekerseniz onu biçeceğinizi unutmayın. Bebeğinizin ne şekilde uykuya dalmasını istiyorsanız o şekilde alıştırın - tabii kendinizi de bu plana dahil edin.

Hatalı alışkanlıkları yıkmak yalnızca üç gününüzü alır. İstediğiniz şekilde alıştıramadıysanız dahi üç gün üç geceden sonra yeni alışkanlığı oturtabilirsiniz.

Bebeğiniz yatağına yatırdığınız zaman ağlıyorsa, pek çok uzmanın dediğinin aksine, ağlaması geçinceye dek onu bırakmayın. Geri dönün ve onu yatıştırın.


Kategoriler

- evlilik - Saglik - çocuk - Cocuk Psikolojisi - Duygu ve Düsünce Yazilari - kadın - sağlık - Bebek ve Cocuk Sagligi - SEVGİ - Rasûlüllah - aile - mutluluk - Cocuk Gelisimi - anne - Sevgi - Diyet - çocuk gelişimi - Dekorasyon - Gebelik - hastalik - bebek - diyet - Hastaliklar - evlilik - kanser - Şifalı Bitkiler - erkek - cocuk egitimi - çocuk hastalıkları - Cilt Bakimi - Aşk - Gülay Atasoy - güzellik - Güzellik - Peygamber - kalp - baba - beslenme - hayat - aşk - Kadin Hastaliklari - Mutfak - müslüman - Islam ve Kadin - Senai Demirci - Şiir - tedavi - Alternatif Tib - Mehtap Kayaoğlu - dua

MollaCami.Com